Avrupa hayali peşinde

Beyza Pirpir

Eskişehir’deki gençler arasında Avrupa’ya gitme isteği oldukça yaygın. Avrupa’nın yüksek yaşam standartları, gelişmiş ekonomisi, kaliteli eğitim sistemi ve bireysel özgürlüklere verdiği önem, Eskişehir’deki gençleri cezbeden en önemli faktörler arasında yer alıyor. Gençlerin büyük çoğunluğu Avrupa’yı olumlu bir şekilde değerlendiriyor ve gelecekte Avrupa ile daha fazla etkileşimde bulunmayı umuyor. Bu durum, Avrupa’nın tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra, gençlere sunduğu iş, seyahat ve eğitim gibi çeşitli fırsatların da cazip gelmesinden kaynaklanıyor.

Gençlerin ülkelerinde ve Eskişehir’de yaşadıkları eksiklikler arasında, iş imkanları ve eğitim kalitesi gibi konular yer almakta. İş imkanlarının kısıtlı ve maaşların düşük olması, gençlerin istihdam olanakları konusunda sıkıntı yaşamalarına ve geleceklerini belirsiz görmelerine neden oluyor.  Eğitim kalitesindeki eksiklikler ise gençlerin nitelikli eğitim almalarını engelleyerek kariyer fırsatlarını sınırlıyor.  

Anadolu Üniversitesi Öğrencisi Tuncer Karadağ:

Bana göre Avrupa, çağdaş dünya medeniyetinde ilk sıralarda olan ve pek çok insanın yaşamak için uğruna göç ettiği, herkesin en az bir kez gezip görmesi gereken coğrafya.  Farklı kültürler, nefes kesen maceralar ve tarihi durusuyla Avrupa herkesin gözünde canlanan diyardır. Daha fazla kariyer fırsatı var ve gerek akademik anlamda gerekse is anlamında yurtdışında master yapmak 1 adım öne taşıyacaktır. Avrupa’da, köklü geçmişleri ve uluslararası tanınırlıklarıyla öne çıkan birçok prestijli üniversite bulunuyor. Bu üniversiteler, alanında uzman akademisyen kadroları ve gelişmiş araştırma imkanlarıyla öğrencilere kaliteli bir eğitim deneyimi sunuyor. Avrupa olmasının sebebi ise genç beyinlere daha fazla is alanı sunmaları. Daha fazla sosyal hak ve bireysel özgürlüklerin önemi bunun yanında ücretler ve alim gücü de Avrupa’yı cazip kılan detaylar arasında yer almakta. Ayrıca Avrupa Birliği’ne üye olan devletlerin de ayrıcalıklarından yararlanıp vizesiz ülkeleri gezebiliyorsun”

Tuncer, Avrupa’daki şehirlerin bir öğrenci şehri olan Eskişehir’den daha iyi olduğunu, Eskişehir’deki eksikliklerinin hayatını olumsuz etkilediğini düşünen birçok Eskişehirli gençlerden biri. Peki Avrupa’dan gelen gençler Eskişehir’de bu eksiklikleri hissediyor mu?  

Berlin’de yaşayan, Selma Brosterhus, Avrupa ve Eskişehir hakkında düşüncelerini aktardı.

“Eskişehir’i çok seviyorum ve günlük hayatımda hiçbir şeyi kaçırmıyorum. Kendimi çok iyi hissediyorum. Örneğin çok sayıda bar ve kahve olması hoşuma gidiyor. Şu anda Berlin’de yaşıyorum, bu yüzden elbette büyüklük temel farklardan biri. Daha başlangıçta fark ettiğim temel farklılıklardan biri de şehirde hareket etmenin önünde çok daha fazla engel olması. Bir alışveriş merkezine, üniversiteye ya da bir tren veya otobüs istasyonuna girmek istediğinizde yapılan güvenlik kontrolleri buna çok iyi bir örnek. Almanya’da böyle şeyler yok (sadece bir havaalanına ya da çok önemli siyasi veya adli yerlere giderseniz).

İnsanlar Avrupa’da daha mutlu olur muydu bilmiyorum çünkü mutluluk sadece bir ülkenin ekonomik ya da siyasi durumuna bağlı değildir. Bence Türkiye ile Almanya arasındaki en büyük fark topluluk yaşamı. Almanya’da birçok insan oldukça bireysel yaşıyor ve büyük bir şehirde kimseyle konuşmadan dolaşmak çok kolay. Bu aynı zamanda (sosyal anlamda) daha fazla özgürlük anlamına geliyor, çünkü insanlar örneğin cinsellik veya stil konusunda daha açık fikirli olabilirler. Öte yandan bu, insanların daha yalnız olduğu anlamına da gelebilir. Türkiye’deki insanların birbirlerine daha bağlı ve yeni insanlara karşı daha misafirperver olduğunu hissediyorum.

Türkiye’deki iş olanakları zor ama Almanya’da gençler için pek çok fırsat olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Almanya’daki eğitim standartlarının oldukça yüksek olduğunu ve bize toplum ve siyaset hakkında eleştirel düşünme ve tartışmanın öğretildiğini düşünüyorum. Eskişehir’deki üniversitenin daha çok pratik becerileri öğretmeye, Almanya’daki üniversitelerin ise teorik konulara odaklandığını düşünüyorum.

Kültürel şoka gelince, sanırım başlangıçta iletişim kuramamaktan, kalabalık caddelerden ve insanların beni çok fazla izliyor olmasından kaynaklanan küçük bir şok yaşadım. Ancak şok oldukça azdı ve diğer Türk şehirlerine kıyasla Eskişehir’de çok rahatlayabiliyorum çünkü sakin ve kolay görünüyor. “

Eskişehir gençleri için Avrupa, yüksek yaşam standartları, gelişmiş ekonomi, kaliteli eğitim ve bireysel özgürlükler gibi cazip unsurlar sunan bir dünya sunuyor. Bu durum, birçok gencin Avrupa’ya göç etme hayali kurmasına neden oluyor. Avrupa ülkeleri, gençler için daha iyi bir gelecek sunabilir. Ancak her ülkenin kendi kültürel ve sosyal dinamikleri bulunmakta ve gençlerin karşılaşabileceği zorluklar da bu çerçevede şekillenmektedir. Önemli olan, gençlerin kendi değerleri ve hedefleri doğrultusunda doğru kararlar alabilmeleri ve kendileri için en uygun olanı seçmeleridir.